Psikiyatrik hastaliklarin tedavisinde kullanilan ilaçlar ve kullanim süreleri, hastaliklara göre degismektedir. Depresyon veya anksiyete bozuklukluklari gibi bazi rahatsizliklarda tedavi daha kisa sürmekteyken, sizofreni, bipolar affektif bozukluk gibi bazi rahatsizliklarda tedavi yillar boyunca devam ettirilebilmektedir.
Halk arasinda, psikiyatrik
hastaliklarin tedavisinde ilaç kullanimi ile ilgili olarak çesitli
mitler dolasmaktadir:
Psikiyatri ilaçlari hastalari uyusturur, uyutur,
hastaya kilo aldirir, hastayi ilaç bagimlisi yapar.
Psikiyatri'nin dogdugu ilk yillarda ilaç seçeneklerinin kisitliligi nedeniyle özellikle bireyin yasamini çok derinden etkileyen sizofreni gibi psikiyatrik bozukluklarda öncelik bireyin yasam kalitesinin ve islevselliginin iyilestirilmesinden çok belirtilerin yatistirilmasi ve/veya belirtilerin ikincil etkilerinin ortadan kaldirilmasina verilmistir. Geçen zaman içinde, psikiyatrik tedavi yaklasimlari bireyin yasam kalitesine ve islevselligine katki saglayacak biçimde gelistirilmeye çalisilmistir.
Son yillarda, psikiyatristlerin ilaç tedavisine baslarken veya tedaviyi sürdürürken bireyin yasaminin tedaviden etkilenmemesini saglayacak biçimde düzenlenmesi çok önemli hale gelmistir. Herhengi bir tedavide, ilacin uyku, uyusma vb yan etkileri oldugunda tedavinin hasta ile birlikte karar verilerek degistirilmesi önemlidir. Psikiyatri ilaçlari ile uyku süresi artan veya kendini uyusmus hisseden veya kilo alan bireyin uygun bir yaklasimla tedavi edildigi söylenemez.
Psikiyatrik bozukluklarin tedavisinde kullanilan ilaçlarin bazilarinin bagimlilik olusturma potansiyeli bulunmakla birlikte, tedavide bu ilaçlarin kullanim dozlarina ve sürelerine uyuldugunda bu ilaçlara bagimlilik riski yoktur.